12 Mart 2016 Cumartesi

ORHUN YAZITLARI

Türk tarihinin kültürlerini hepimiz benimsemek isteriz benimsememiz için büyüklerimizin,yaptıkları eserleri bilmemiz gerekir. Bu eserlerin en önemli olanlarından Orhun Yazıtları bu makalenin konusu olacak. Yazımızı beğenirseniz lütfen beğenmeyi veyahut paylaşmayı unutmayın şimdiden teşekkürler.

Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, bu miras bize Göktürk Devletinden kalmıştır. 7 ve 8. asra ait en eski taş kitabeler. Üzerinde, Türk Edebiyatının ilk örnekleri bulunan "bengü taşları"dır.
Moğalistan’ın kuzey-doğusunda, eski Orhun Nehri yatağına dikilmiş oldukları için bu kitabelere Orhun Âbideleri, Göktürk Devletine ait oldukları için de Göktürk Kitabeleri denmiştir. Âbidelerde adı geçen Ötüken Ormanı, Türklerin Birinci İstiklal Savaşını kazanan Kutluk Kağan tarafından, yeni Türk devletine idare merkezi olarak seçilen yerdir. Kül Tigin Yazıtı 732 yılında, Bilge Kağan Yazıtı 735 yılında, Bilge Tonyukuk Yazıtları (iki tane yazıtı vardır) 720'li yıllarda (tam tarihi bilinmiyor) dikilmiştir. Orkun yazıtları hitabet üslubu ile yazılmıştır. Bilge Kağan'ın yeğeni Yollığ Tigin'in yazdığı Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında, Bilge Kağan, atalarının nasıl devlet kurduklarını, tahta geçtiği sırada devletin ne durumda olduğunu, kendisinin ne gibi önemli faaliyetlerde bulunduğunu, bir dereceye kadar milletine hesap verir gibi, zaman zaman gururlu bir anlatımla ortaya koymuştur.

Orhun Yazıtlarının Nasıl Bulundu ?


Orhun harfleriyle yazılı kitabelerden tarihçi Cüveyni "Talih-i Cihanküşa" isimli eserinde söz etmişti. Eski Çin kaynaklarında da Türklerin böyle anıtlar diktikleri yazılıydı. Fakat 18. ve 19. yüzyıllara kadar ilim dünyası bu anıtların nerede ve ne durumda olduklarını öğrenemedi.


1709 yılında Rusya ile İsveç arasında yapılan Poltava savaşında, İsveç subaylarından Strahlenberg Ruslara esir düştü ve Sibirya'ya sürüldü.
13 yıllık sürgün hayatında Kuzey Rusya'yı baştan başa dolaşan Strahlenberg, Yenisey'de eski Türklere ait bazı kitabeler buldu. Bunlar,
Orhun kitabelerinden iki-yüz yıl önce yazılmıştı. Bu İsveçli subay ülkesine döndükten sonra anılarını yazdı ve Yenisey kitabelerinden söz etti.
Bunun üzerine tarihçilerin Türklerden kalan eserlere ilgisi arttı.

Orhun Yazıtlarının Ortaya Çıkışı ?


1889 yılında Rus tarihçi Yardintsev Orhun yazıtlarını buldu. Fakat yazılarını okuyamadı. 1890'da bir Fin heyeti, 1891'de de bir Rus heyeti abidelerin olduğu yere gittiler. Resimler çekip bunları ilim dünyasına sundular. Fakat yazılar hala çözülemiyordu. Nihayet 1893'te Danimarkalı
büyük ilim adamı Thomsen, Orhun yazısını çözmeye muvaffak oldu. Önce yazılarda çok geçen Tengri (Tanrı), Türk ve Köl Tigin kelimelerini çözen Thomsen, sonra bütün yazıları okudu ve Türk milletine, Türk tarihine yaptığı bu hizmetten dolayı milletimizin şükranlarını kazandı.

Eğer bu yazıtların ne anlama geldiğini öğrenmek istiyorsanız buraya tıklayıp okuyabilirsiniz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder